koronavirüs önlemleri kapsamında yanlış kullanılan bir tabirdir.
fiziksel mesafe olarak düzeltilmesi gerekir fakat iş işten geçti tabii ki çoktan.
sosyal mesafe insanlar arasındaki manevi ilişkilerle alakalı bir kavramdır daha çok. fiziksel mesafe ise birden fazla şeyin birbiriyle olan fiziksel uzaklığıdır. ilk olarak fakülteden çok değerli bir hocamın instagram'da gördüğüm bir hikayesi sayesinde bu ayrımın farkına varmıştım. insanlar fiziksel mesafelerini artırmalı fakat tam da bu süreçte sosyal mesafelerinin artmamasına dikkat etmeliler.
aslında başlığa yazma amacım bu değildi fakat bu detaya da değinmek istedim.
gelelim asıl mevzuya;
türkiye kupası için yarı final karşılaşması oynandı biliyorsunuz. maç öncesi spiker ve yorumcu konuşurlarken başakşehirli oyuncuların istiklal marşı öncesi sosyal mesafe(!)lerini ayarladığını söyledi gülerek. insanın aklına ister istemez şu geliyor: ulan maçtan önce mesafe ayarlaması yapıyorsunuz ama maçta omuz omuza yüz yüze kafa kafaya geliyorsunuz, bu nasıl olacak?
suç futbolcularda da değil aslında, maçta zaten bu kadar temas edecek olan futbolculara bunu dayatanlarda.
zaten bu sosyal mesafe dedikleri saçma sapan kurallar ve dayatmalar bütünü de tam bir işgüzarlıkla idame ettiriliyor güzel ülkemde.
siyasilerin kongreleri ve katıldıkları cenazeler tıklım tıklım dolarken aynı yastığa baş koyan karı kocanın aynı motora binmesi engelleniyor. kadını zorla indirtip otobüse bindirtiyolar. aynen memur bey otobüste çok izole bir şekilde seyahat edecek ablamız zaten.
maske çıkarılması kaçınılmaz olan yemek mekanları açıkken, maskeyle ve mesafeli şekilde oturulabilecek olan sinemalar kapalı.
restoranlar da kısmen kapalıyken zaten millet avm'lerde ayakta yemek yiyordu yan yana.
böyle bir sürü çelişkiyle karşılaşıyoruz zaten. e ne anladım ben bu işten o zaman?